Saltanat
SALTANAT “Köle Ruhlulara”
Şu, sultan severlere şaşarım hep
Hem de ölmüşlerini bile.
Ulan zorbaydı bunlar
Saltanat diye bir şey uydurdular
Roma’dan ve eski krallardan kalan,
İslam ile hiçbir alakası olmayan
Lanetlenmiş bir yol
Başı zulüm, ortası zulüm, sonu zulüm
Adaletten yoksundur, tek damla
Sultanın beslenmesi lazım
Yeni sultanlar üretmesi için
Muaviyeden sonra Yezit
Halkın başına bela olmalı
Ulu Hakan, Büyük Sultanlar üremeli
Halife olmalılar bir de
Tanrının yerdeki gölgeleri,
Papaların kutsadığı krallar gibi
Hangi çağdasın haberin var mı?
Neden kendini bu kadar ucuza satarsın
Neden bataklığa batarsın battıkça
Bu kadar mı aciz, düşük, aşağılıksın
Bir damla da olsa içinde ruhun kalmadı mı?
Hadi okumuyorsun diyelim tarihi
Bilmiyorsun, anlamıyorsun
Düşünceni de mi yitirdin?
Uçtu mu beynin?
Bunların hepsi, tamamı, tümü
O, tahtlara oturanlar
O kaftanları giyenler
O, sağa sola emirler verenler
“Kesile, doğrana, yakıla, alına, savaşıla!”
Tam kahpe döllüler
Çoğu da geberip gitti, gebertilme korkularıyla
Seni bu masallarla uykuya daldıranlar
Ensende yine boza pişirmeye
Köle etmeye yine seni
Sömürmeye ruhunu, emmeye iliğini
Söz vermiş, ahlaksız, dinsiz, imansız
Sultan paçavraları
Dalkavukları, soytarıları
Anlamıyor musun hala!
Kendin batmışsın bari çocuklarını koru
10.04.2012
TOKAT