Gülizar Kitabevi
GÜLİZAR KİTABEVİ “Boşa”
Giderken sağda, gelirken solda
Emniyet binasına doğru
Televizyon reklâmlarından birinden gördüğüm
“Gülizar Kitap Kırtasiye”
“Sekiz GB’lık Flash bellekler çıktı aldın mı?”
Reklam işte daldırdı beni oraya
Gitmişken bir de defter aldım
Şimdi bu şiirleri yazdığım defter
Ciltli ve çizgisiz, üzerinde “notes” yazan
Kara kaplı defter
Kitap aşkım “çoşa gelince”
Bir kez daha yolum düştü
Arka kapısından girdim bu defa
Arandım bulamadım
Alt kattaymış meğer kitaplar.
Alt kat, orta kat, üst katlar…
Bayağı büyük bina, iç inşaatı hala devam eden
Neyse indim alt kata
Önce çıktı karşıma
Tanımadığım bir yazarın reyonu
Onu geçtim.
Yanında “yeni çıkan kitaplar” reyonu
En altta Yılmaz Özdil. Boynumu bükerek, eğilerek
Baktım raflara teker teker
Seçtim üç dört kitap
Biri gezi, biri siyaset, biri şiir, biri felsefe
Asıl bulmak istediğim
Bilim ve teknoloji kitaplarıydı oysa
Birkaç tur daha attım
Sınava hazırlık kitapları da var
Karşı raflarsa baştan aşağı din kitabı
İşlemeli, sırmalı, ciltli kitaplar
Meraklıyım ben, sözümü de sakınmam
İşletme sahibine
“Bilim seriniz neden yok, bir tane bile?”
“Sipariş verirseniz getirebiliriz” dedi bana
Bir de o tür kitapların müşterisi olmadığından bahsetti
“Getirmezsen tabi olmaz müşterisi!”
Meğer nurcuların yeriymiş burası
Nurcu dediysem
Bizim yoldan değil, bildiğiniz ışık yolu
Hani çok bahsettiğim bin yıllık
İmam Rıza’dan gelen yol.
Bunların yolu uyduruk
Asık yüzlü satıcısından anladım hallerini
18.07.2012
TOKAT
“BU MU DÜNYA” KİTABINDAN